Deprem gecelerinde araçta uyuyanlar dikkat! Hayati tehlike taşıyor

Motoru Çalışır Halde Araçta Uyumak Karbonmonoksit Zehirlenmesine Davetiye Çıkarabilir!

Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan, park halinde motoru çalışan araçta uyumanın karbonmonoksit zehirlenmesi riski taşıdığını belirtiyor. Egzoz sistemindeki kaçaklar, aracın iç yapısı ve havalandırma sistemi aracılığıyla egzoz gazının içeri sızabileceğini söyleyen Arıkan, bu gazın renksiz ve kokusuz olması nedeniyle fark edilmeden etkisini gösterebileceğini ve maalesef ölümle sonuçlanabileceğini hatırlatıyor.

Motor çalışırken kalorifer veya klimanın açık olmasının egzoz gazı üretimini artırabileceğine dikkat çeken Arıkan, aracın park edildiği yerin yapısı, ters rüzgarlar ve çalışma süresi gibi faktörlerin gazın araç içine dolmasını hızlandırabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, Arıkan, “Lütfen motoru çalışır halde bırakılmış araçların içinde uyumayın. Hem kendinizin hem de sevdiklerinizin hayatını tehlikeye atmayın” diyor.

Deprem Anında Araç Hazırlığı Önemli!

Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan, yalnızca uyku güvenliği konusunda değil, araçların da olası afetlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor. Arıkan, araç sahiplerine deprem çantasının araçlarda da bulunması gerektiğini hatırlatıyor. Deprem anında kullanılabilecek malzemeler arasında ise kapalı şişe su, paketli gıdalar, ilk yardım çantası, el feneri, radyo ve yedek pil, battaniye veya uyku tulumu, yedek telefon şarj cihazı veya powerbank, araç tipi yangın söndürücü, temel el aletleri ve evcil hayvanlar için mama gibi malzemeler bulunuyor.

Araç Depo Doluluğuna Dikkat!

Yakıt deposunun her zaman dolu tutulmasının önemine de değinen Arıkan, “Deprem anında yaşanacak elektrik kesintileri nedeniyle akaryakıt istasyonlarının pompaları çalışmayabilir. Bu durum da yakıt almanızı imkânsız hale getirebilir. Ayrıca istasyonlardaki yoğunluk, size ciddi zaman kaybettirebilir ve hareket kabiliyetinizi sınırlayabilir. Bu nedenle deponuzu her zaman dolu tutun ve yarımın altına düşmeden mutlaka doldurun” önerisinde bulunuyor.

Related Posts

40 yaşından sonra başlıyor! 6 etkili egzersizle diz şikayetlerinden kurtulun

Son yıllarda görülme sıklığı hızla yaygınlaşan osteoartrit (kireçlenme), günlük yaşamı adeta baltalıyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Özgün Barış Çolak, diz kireçlenmesine karşı günlük yaşam alışkanlıkları arasına mutlaka eklenmesi gereken 6 etkili egzersizi anlattı.

Milimetrik boyuttaki tümörler artık net şekilde görülecek

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde onkolojik, nörolojik ve kardiyolojik alanlarda tanı ve evreleme süreçlerini daha güvenilir hale getirecek “PET/BT” cihazı hizmete alındı.

Kanser tedavisinde tarihi mantar umudu: ‘Mumyanın laneti’ yeni ilaçların önünü açabilir

Arkeolojik kazılarda “mumyanın laneti” ile ilişkilendirilen Aspergillus flavus mantarı, bilim insanları tarafından kanser tedavisinde umut vadeden bir molekül kaynağı olarak keşfedildi. Yeni araştırma, mantardan izole edilen bileşiklerin lösemi hücrelerini durdurmada güçlü etkiler gösterdiğini ortaya koyuyor.

Anoreksiya nasıl bir hastalık, anoreksiya hastalığının tedavisi yok mu?

Anoreksiya nevroza ile mücadele eden Nihal Candan, 23 kiloya kadar düşen bedeniyle verdiği yaşam savaşını kaybetti. 30 yaşındaki Candan, hayatını kaybetti.

Kalp krizlerinin sabah saatlerinde daha fazla yaşanmasının sebebi işte bu!

Araştırmalar, sabah saatlerinde kalp krizi riskinin %40 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre bu durumun arkasında tek bir neden yok. İşte o sebepler…

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.